Mayıs 22, 2012

Apartman Hikayeleri Vol.1


2001,İstanbul'un güneyindeki küçük il.
Onu ilk bizim apartmanda görmüştüm.apartmana ilk biz taşındığımızdan dolayı herkesi sırası ile tanır gerekli herşey ilede o zamanlar babam ilgilenirdi.
Mutluluk oyunu oynuyor gibi bir hali vardı.yaşı epeyceydi.Eşi ile yaşamaktaydı.çocukları çoktan büyümüş farklı şehirlere dağılmışlardı.50sine merdiven dayamış emekli bir adamdı.peki mutlumuydu?bana göre pek sayılmazdı.eşi ile bir sorunu yoktu ama kimsenin bilmediği bir borca batmıştı.herkes öyle bilirdi.
o gün istanbula gitmek için erkenden uyanmıştık.annem babam ben olarak saat 10da evden çıktık vapur 08:15teydi.onunla iskelede karşılaştık.giriş kapısında elinde bir çanta sigarasını yakmaya çalışıyordu.üzerinde kırışmış bir ceket vardı.
saat 08:12de vapurun içine ancak girmiştik ki anlaşılan vapur tam saatinde kalkmıyordu.Annem ile babam kendi arasında büyük muhabbeti yapıyordu ve beni sarmamıştı.Sanal bebeğimi uyandırdım.Bugün onu ilk defa beslicektim.vapur hareket etti.babamın gözü komşumuz olan amcayı aradı.anneme döndü.
"bir hafta önce Enes abiden de para istedi demek"dedi.
vapur açıldıkça açıldı.Şehrimizden uzaklaşmıştık.25 dakika kadar sonra istanbul topraklarına ayak basıcaktık ki.babam sigara içmek için dışarı çıkacağını söyledi.O daha kapıya doğru adım atarken bir bağrış duyuldu.annem telaşla vapurun balkona açılan kapısına baktı.babam kapıdaydı dışarı daha çıkmamıştı.annem ayağa kalktı.kapı açıldı.herkes dışarı koşturuyordu.babam kapıdan dışarı güçlükle geçti.onu izliyorduk.kapı kapandı annem bana sarıldı.o an açılan kapının arkasında babamı tekrar gördüm.bize doğru geliyordu.
ayakta olan annemi kendisine doğru çekti bembeyaz bir yüz ifadesi ile şöyle dedi.
"Vapurdan birisi düşmüş,ömer abi."
Küçüktüm.Benden bunu saklamaya çalıştılar fakat yan bölmede oturan yaşlı kadında ayaklanıp anneme bir sürü soru sorunca babam herşeyi ona da anlatmak zorunda kaldı.Bir anlam veremesem de olanları babamın ağzından zorda olsa duydum.Herkes vapurun balkona açılan kapısının bulunduğu tarafa yönelmişyi ve epey sonra vapur yavaşlamaya başladı.Neredeyse istanbula varmıştık diyebilirim.
bembeyaz yüz ifadesine yakışmayan kaskatı kesilmiş dudakları ile babam kadına şöyle demişti.
"Adam denize düşmüş.Kendisi bizim komşumuzdu.Elindeki çantası da para doluymuş,tüm paralar etrafa saçılmış dışarda.Bilmiyorum önce çantayı mı düşürdü de sonra peşinden denize atlatı."
son cümleyi kurarken sesi kısıldı.
"öyle bir yerden düşmüşki kurtarılma şansı hiç yok.pervaneye takılmıştır büyük ihtimalle."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

aa bana yorum mu yapıcasın ki sen hihi teşekkürler :)

i hali e hali de hali den hali işte buda facebook hali

1800lerde dünyayı tepsi sanırdık doğruymuş meğer